
Koçlukta Güçlü Sorular: Varsayımları Sarsan 30 Soru
İş koçluğu, doğru cevabı vermekten çok doğru soruyu sormakla ilgilidir. Güçlü soru; odağı daraltır, farkındalık yaratır ve harekete geçmeye çağırır. Yargı içermez, “neden böyle yaptın?” gibi savunmayı tetiklemez; bunun yerine merak ve olasılık üretir. Güçlü sorular, özellikle belirsizlikte yön bulmayı ve ekip içinde ortak aklı harekete geçirmeyi sağlar.
Bir sorunun gücünü üç unsur belirler: bağlam, netlik ve açıklık. Bağlam, soruyu nereye konumlandırdığımızdır; strateji mi, operasyon mu, ekip dinamikleri mi? Netlik, yalın ve anlaşılır ifade gücüdür; dolambaçlı cümleler yerine kısa ve vurucu sorular. Açıklık ise soru sonrasındaki sessizliğe saygıdır; yanıtın gelişmesi için alan tanımak, soru kadar değerlidir.
Aşağıdaki 30 soru, iş koçluğu oturumlarında en sık kullandığım ve en çok fark yaratanlardan derlenmiştir. Hepsini bir oturumda kullanmak yerine, durumun ihtiyacına göre seçmek etkili olacaktır.
Strateji ve Odak
1) Bu çeyrekte “yapmazsak olmaz” dediğimiz tek şey nedir?
2) Hedefimizin arkasındaki varsayım nedir ve bunu nasıl test edebiliriz?
3) Bu karar, uzun vadeli oyunumuzu nasıl etkiler?
4) Bugün “hayır” dememiz gereken üç şey ne?
5) Başarıyı nasıl anlayacağız; hangi sinyaller bize “doğru yoldayız” der?
Müşteri ve Değer
6) Müşterinin yaptığı iş (job-to-be-done) nedir; bugün bunu nasıl kolaylaştırıyoruz?
7) Müşteri için ilk değer anı nerede başlıyor ve nerede kesiliyor?
8) Müşteri kaybının arkasındaki davranışsal ipucu ne?
9) Müşterinin cümleleriyle değer teklifimizi nasıl anlatırız?
10) Bugün kaldıracağımız tek engel, müşteri deneyimini en hızlı nasıl iyileştirir?
Operasyon ve Sistem
11) Bu sürecin en zayıf halkası neresi ve neden?
12) Hangi kararları tekrar tekrar veriyoruz; bunlar için hangi şablonu kullanabiliriz?
13) 80/20: Hangi %20 iş, sonuçların %80’ini üretiyor?
14) Panoda hangi metrik gürültü, hangi metrik sinyal?
15) Bugün yapılmazsa yarın iki kat maliyet doğuracak iş ne?
Liderlik ve Ekip
16) Ekipte kimin sesi eksik ve onu nasıl dahil ederiz?
17) Bu çatışmanın altında hangi iyi niyet yatıyor olabilir?
18) Delege ederken hangi yetkiyi vermediğim için tıkanıyoruz?
19) Takdir etmeyi sistematik hale getirmek için neyi standartlaştırabiliriz?
20) Geri bildirim verirken hangi davranışı gözlemledik, etkisi ne oldu, alternatif ne?
Kişisel Etki ve Zaman
21) Takvimimde stratejiye hizmet etmeyen toplantı/hareket ne?
22) Odağımı korumak için haftalık hangi iki ritüeli eklersem fark yaratırım?
23) Bugün bırakmam gereken alışkanlık hangisi?
24) Enerjimi artıran işlerle tükenen işler arasındaki dengeyi nasıl kurarım?
25) Öğrenmeyi hızlandırmak için kiminle 30 dakikalık bir görüşme yapmalıyım?
Öğrenme ve Deney
26) En riskli varsayımımız ne ve bunu 7 gün içinde nasıl test ederiz?
27) Başarısız görünen denemeden hangi tekrarlanabilir içgörüyü çıkardık?
28) Bugün test etmezsek 1 ay sonra pişman olacağımız fikir ne?
29) Deneyin başarı ölçütü nedir ve kapanış tarihi ne zaman?
30) Öğrendiğimizi sisteme nasıl kalıcı şekilde işleriz?
Güçlü soruların etkisi, sonrasında gelen sessizlik ve aktif dinlemeyle büyür. Liderler için en zor ama en kıymetli beceri, akıllı yanıtlar vermek yerine iyi sorularla alan açmaktır. Soru sormak, savunmayı azaltır ve kişiyi kendi çözümüne davet eder. Bu nedenle koçlukta “soru–yansıma–aksiyon” üçlüsünü disiplinli şekilde işletmek, performans artışını doğal bir sonuç haline getirir.
Uygulamada, her oturum sonunda tek bir güçlü soru seçip ekibin gündemine taşımak yararlıdır. Örneğin haftalık check-in’e “Bu hafta neye hayır dedik?” sorusuyla başlamak, odak kültürü oluşturur. Ya da retrospektifte “Başarıyı mümkün kılan görünmeyen davranış neydi?” sorusu, tekrarlanabilir pratikleri açığa çıkarır.
Unutmayın: Güçlü soru; kısa, bağlama uygun ve aksiyona davet eden sorudur. Kurumunuzun sözlüğüne birkaç soruyu kalıcı olarak eklediğinizde, karar kalitesi ve hız kendiliğinden artacaktır.